
Bu atasözü, bir şeyin kaybından çok, o şeyle birlikte giden daha değerli veya önemli bir unsurun kaybına üzülmeyi ifade eder. Buradaki “uyuz çepiş” (hastalıklı keçi yavrusu), zaten çok değerli olmayan bir şeyi, “çilbiri” (değerli bir eşya veya mal) ise onunla birlikte kaybedilen asıl önemli unsuru temsil eder.
Örneğin, kötü bir çalışan işten ayrıldığında işveren bundan rahatsız olmayabilir, ancak yanında önemli bir müşteri bilgisini de götürüyorsa bu durum üzücü olur. Benzer şekilde, zarar veren bir kişi hayatımızdan çıkabilir, ama onunla birlikte kaybettiğimiz fırsatlar veya kaynaklar daha büyük kayıp olabilir.
Bu atasözü, insanların bazı kayıplara doğrudan üzülmediklerini, ancak kaybın beraberinde getirdiği ek zararların daha fazla etkilediğini anlatır.
5 Farklı Dilde Kullanımı ve Açıklamaları
İngilizce: “I don’t regret losing the sick goat, but the blanket it took with it.”
Açıklama: Önemsiz bir şeyi kaybetmek sorun değil, ama onunla birlikte giden değerli şey daha büyük kayıp olur.
Fransızca: “Peu importe la chèvre malade, c’est la couverture qu’elle emporte qui fait mal.”
Açıklama: Asıl sorun değersiz olanın kaybı değil, onunla birlikte kaybolan değerli şeydir.
İspanyolca: “No me duele perder la cabra enferma, sino la manta que se lleva.”
Açıklama: Değersiz olanın gitmesi değil, yanında götürdüğü şeyin kaybı üzücüdür.
Almanca: “Nicht die kranke Ziege tut mir leid, sondern die Decke, die sie mitnimmt.”
Açıklama: Asıl üzücü olan, önemsiz olanın kaybı değil, onun götürdüğü şeydir.
İtalyanca: “Non mi dispiace perdere la capra malata, ma la coperta che porta con sé.”
Açıklama: Kaybedilen şeyin kendisi değil, onunla birlikte yok olan daha değerli şey önemlidir.
Bu atasözü, bazı kayıpların görünürde küçük görünebileceğini, ancak etkilerinin büyük olabileceğini anlatır.
Yorumlar